İzmir
İzmir Karşıyaka Nikah Salonunda Dua Engeli: Sosyal Medyada Tepki Yağdı
İzmir’de Karşıyaka Belediyesine ait bir nikah salonunda gerçekleşen bir olayda, nikah öncesinde dua okunmasına izin verilmemesine ilişkin “halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama” suçundan soruşturma başlatıldı.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada yayılan görüntülerde bir ailenin nikah töreni sırasında dua etmek istediği ancak nikah memurunun mikrofonu alarak duaya izin vermediği ve mikrofonsuz duaya devam edilmesinin ardından müzik açılarak duanın sesinin bastırıldığı iddialarını incelemeye aldı.
Bu görüntülerin ardından kamuoyunda tepki oluştuğu ve belediye yetkililerinin bu durumu açıklığa kavuşturmak için harekete geçtiği belirtiliyor. Nikah memuru hakkında başlatılan soruşturma kapsamında, olayın ayrıntılarını öğrenmek ve ilgililerden ifade almak için adli süreç devam ediyor.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, sosyal medyada yayılan olayla ilgili incelemelerini sürdürdüğü, konuya ilişkin olarak nikah memurunun ifadeye çağrıldığı ve yasal sürecin devam ettiği ifade edildi.
Gelişmelerle ilgili bilgi edinmek için yetkililerin resmi açıklamalarını ve adli sürecin sonucunu takip etmekte fayda var.
AK Parti Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’dan Nikah Dairesinde Dua Engeline Tepki
AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Karşıyaka Belediyesi nikah dairesinde nikah öncesinde dua okunmasına izin verilmemesine tepki gösterdi. İnan, “Bu millete Ezan-ı Muhammediyi çok görenlerin Allah’a dua edenlerle ve edilmesiyle olan sorununun genetik bir mesele olduğunun farkındayız.” dedi.
İnan’ın yazılı açıklamasında, Karşıyaka Belediyesine ait nikah salonunda yaşanan olayda, bir aileye nikah öncesinde dua edilmesine müsaade edilmediği, dua eden kişinin elinden nikah memurunun mikrofonu aldığı ve mikrofonsuz duaya devam edildiğinde müzik açılarak duanın sesinin bastırıldığı belirtiliyor.
İnan, bu olayı eleştirerek, “Ezanımız daim bayrağımız hakim duamız halistir.” dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da konuya ilişkin açıklama yaparak, demokrasinin saygı, anlayış ve hoşgörü demek olduğunu vurguladı. Saygılı, CHP’li bir belediyenin siyasallaşan kadrolarla demokrasiyi ayaklar altına aldığını ve duadan rahatsız olduğunu belirtti.
Bu olay, toplumda dinî inançların özgürce yaşanması ve ifade edilmesi konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getiriyor. Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili olarak “Halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Nikah memuru hakkında yasal işlemler devam ediyor.
Karşıyaka Belediye Başkanı Behiye Yıldız Ünsal, İzmir’deki bir nikah töreninde dua edilmesinin engellenmesi konusunu değerlendirdi.
Olayın medyaya yansımasının ardından, Ünsal, konunun yargıya taşındığını ve Karşıyaka Belediyesi’nin de bu süreci yakından takip edeceğini söyledi. Kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt olarak, belediyenin kamu kurumlarında resmi prosedürlere göre hareket ettiğini ve olayda nikah memurunun kurallara uygun davranmaya çalıştığını belirtti.
Ünsal, Medeni Kanuna göre belediyelerde kıyılan nikahlarda resmi prosedürlerin izlenmesi gerektiğini ifade ederek, “Burada mesele izinsiz söz alınması. Buradan izinsiz söz alsanız sizi uyarmamız gerekiyor.” dedi. Dua olayının önceden planlanmadığını ve bir iletişim kazası olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ünsal, bunun İslamiyet veya dua ile ilgili bir sorun olmadığını, resmi törenlerde belirlenen kurallara uygun hareket edildiğini belirtti.
Başkan Ünsal, “Bu konunun daha fazla konuşulmasına gerek yok. Arkadaşımız kurallara uygun davranmaya çalışmıştır. Başka bir dine mensup insanlar da olsaydı yine mikrofonu alacağını tahmin ediyorum.” ifadelerini kullandı. Yargı sürecinin devam ettiğini ve soruşturmanın sonuçlanmasını beklediklerini belirtti.
Olayla ilgili gelişmeler, toplumda dini özgürlükler ve kamu kurumlarında uyulması gereken resmi prosedürler konusunda tartışmalara yol açmıştı. İçişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili mülkiye müfettişi görevlendirmesi ve Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nın nikah memuru hakkında “Halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama” suçundan soruşturma başlatması, konunun ciddiyetini ve incelemelerin devam ettiğini gösteriyor.
Bu olay, kamu kurumlarında dini törenlerin ve kişisel inançların nasıl ele alınması gerektiği konusunda hassas bir denge olduğunu ve resmi prosedürlerin yanı sıra bireylerin dini inançlarına saygı gösterilmesi gerektiğini gösteriyor.