Yapay Zekanın İşsizliğe Etkisi

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, yapay zekanın insan hayatına ve iş dünyasına etkilerini değerlendirerek, yapay zekanın işsizlik endişesini tetiklediğine dikkat çekti. Erdoğan, teknolojinin birçok yeni iş alanı oluşturmasına rağmen, aynı zamanda birçok iş pozisyonunu da yok ettiğini belirtti. Bu yok oluşların yarattığı endişelerin toplum üzerinde önemli etkileri olduğunu ifade etti.

Yapay zekanın bazı alanlarda yeni iş fırsatları sağlarken, diğer alanlarda işlerin büyük bir kısmını ortadan kaldırdığına vurgu yapan Erdoğan, teknolojiye ilişkin “iyimser” bakış açısının yanıltıcı olabileceğini söyledi. Teknolojinin yarattığı değişimlerle ilgili olarak, “Yapay zeka, birçok yeni iş alanı üretiyor ama birçoğunu yok ediyor, yok ettiği daha fazla,” şeklinde konuştu.

Erdoğan, bu gelişmelerin iş modellerini de etkilediğini belirterek, yapay zekanın bazı işlerin yerini aldığına, bu nedenle mavi yakalı işçilerin sayısının azaldığına işaret etti. Aynı şekilde beyaz yakalı işlerin de tehlikede olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ofis işlerinin çoğunu, bankadaki ve analiz işlerinin büyük bir çoğunluğunu yapay zeka yapacak, şu anda bile yapmaya başladılar,” diye ekledi.

Prof. Dr. Erdoğan, yapay zekanın otomatik olarak maillere cevap verdiğini, bu ve benzeri işlerin yapay zeka ile yapılması sonucunda bazı beyaz yakalı pozisyonların “gereksiz” hale geldiğini ifade etti. Bu durumun toplumda işsizlik endişesini artırdığını söyleyen Erdoğan, işlerin ve iş modellerinin değişmesiyle birlikte, iş gücünde büyük bir kayma yaşandığını ve bunun sosyolojik etkilerinin olduğunu vurguladı.

Erdoğan, bu değişimin toplumda farklı sosyal sınıflar yaratabileceğini belirterek, “Para nasıl kazanılacak, kim harcayacak? İşte gereksizlik buradan başlıyor. Üretemiyorsun, çalışıp para kazanamıyorsun, kazanamadığın için de tüketemiyorsun. O zaman ne oluyor? Sistem için gereksiz birisi oluyorsun,” ifadelerini kullandı. Bu çerçevede, toplumda oluşan “sınıf altı” kavramının, işsizlik ve sosyal dengesizliklere dikkat çektiğini belirtti.