Bilim ve Teknoloji

TMMOB SANAYİ KONGRESİ 2023 YAPILDI

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) adına Makina Mühendisleri Odası (MMO), 15-16 Aralık 2023 tarihlerinde Ankara’da MMO Eğitim ve Kültür Merkezinde TMMOB Sanayi Kongresi 2023’ü düzenledi.

Paylaşım

tarih:

Photo: Shutterstock

MMO Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Cumhuriyetin 100. Yıldönümünde Türkiye Sanayisi ve Dünyadaki Son Gelişmeler Işığında Nasıl Bir Sanayileşme? ana temasıyla kongrenin açılış konuşmalarını yaptı. Sol Parti Sözcüsü İlknur Başer ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın açılış oturumuna katıldılar.

MMO Başkanı Yunus Yener, planlama-sanayileşme-kalkınma üçlüsünün terk edilmesiyle birlikte Türkiye’nin sanayileşme sürecinin kesintiye uğratıldığına dikkat çekerek başladığı konuşmasında, “Bilindiği üzere Türkiye’nin sanayisizleştiği, Sanayi Kongrelerimizin başat saptamalarından biridir. çünkü planlama, sanayileşme ve kalkınma üçlüsünün terk edilmesi, Türkiye’nin sanayileşme sürecini durdurdu.
Yatırımlarla ilgili üretken veriler hem özel sektör hem de imalat sanayiinde yetersizdir. Sanayinin kalbi olan imalat sanayii gerilemiştir. GSYH’de son yıllarda sanayi payı yüzde 20-21 ve imalat payı yüzde 17-18 arasında değişti. Son gelen veriler, pandemi sonrası teşvik ve kamudan kaynak aktarımı ile görülen göreli ve hormonlu iyileşmenin geçici olduğunu göstermektedir.
Düşük ve orta teknoloji ile ucuz emek, toplumsal bir bunalıma yol açıyor. Ekonomi, borçlanma, faiz, açıklar ve rant talanı ile yönetilir. Kişiler arasında sermaye transferi oligarşik bir şekilde gerçekleşir. Türkiye, mafya, narkotrafik ve kara para aklamada dünya çapında önde gelen ülkelerden biridir. Bu olayların gösterdiği gibi, sanayi dışı faktörler sanayiyi de etkilemektedir.
Tarım yatırımlarındaki azalmaya benzer bir durum ülkemizde de yaşanıyor. 2001 Krizi sonrası “reform” politikaları ve Gümrük Birliği, Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar, sanayii daha da dışa bağımlı hale getirdi ve ülkemiz tarımda kendi kendine yeteneğini kaybetti. Ekonomik düzensizlik, sömürü ve ülkemizin yoksullaşmasının son derece vahim seviyelere ulaşmasına neden olmuştur. Bu bir toplumsal bunalım.
Söz konusu genel durumu aşmak için kamusal planlama ve kalkınma esas olmalıdır. Sanayi, tarım, ticaret ve hizmet alanlarında sermaye ve rant tekellerinin hakimiyetini ortadan kaldırmak için kapsamlı bölgesel planlar ve toplumsal ihtiyaçları dikkate alan kalkınma planları gereklidir. Kamucu veya toplumcu bütüncül planlama, sosyal adaleti ve sosyal değişimi hedeflemeli ve bu kapsamda ekonomi, sanayi, teknoloji ve kalkınma politikalarının yanı sıra doğa, toplum, siyaset ve devlet arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemelidir.
Sanayileşme, demokratikleşme ve planlı, uzun vadeli toplumsal kalkınma ile birlikte çalışır. Kamu mülkiyetinin yaygınlığı, kamu ekonomisinin kapsamı ve kamusal ve sosyal hizmet alanının genişliği, planlamanın başarılı olması ve toplumsal refahın sağlanması için en etkili araçtır.TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, rant ekonomisinin egemen olduğu bir süreç yaşadığımızı hatırlatarak konuşmasına başladı. Koramaz, “Ülke ekonomisi arazi rantı üzerine temellendirildi” diyerek, tarım alanları, ormanlar, yaylalar, meralar ve milli parklar dahil olmak üzere tüm ülke topraklarının rant ekonomisi olarak değerlendirildiğini belirtti. Bu temelin odak noktası da inşaat sektörü oldu. Sanayi bölgelerinde binlerce çalışanın işe alınacağı fabrikalar yerine, kent merkezlerinde binlerce dairelik konut projeleri daha çekici hale geldi. Rant ekonomisi, tarım alanları, ormanlar, yaylalar, meralar ve milli parklar dahil olmak üzere tüm ülke topraklarının arsa olarak değerlendirildiği bir dönemdi ve hala devam ediyor.
Ülkemizin mühendislik, bilim ve teknoloji altyapısı çökertildi. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları listesinin çoğu özelleştirilen eski KİT’lerden, 1930’lu yıllardan itibaren devlet tarafından teşvik edilen sanayi kuruluşlarından ve doğrudan dış yatırımlardan oluşuyor. Bu listede, neoliberal politikaların yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulan hiçbir sanayi kuruluşu yok. Türkiye’nin en zengin kişileri listesini incelediğimizde, AKP hükümeti döneminde, özellikle inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde, ödeme garantili KOİ projeleriyle, yok pahasına özelleştirilen kamu işletmeleriyle ve hiçbir toplumsal fayda sağlamayan ödeme garantili projelerle yükselen bir çoğunluğun var olduğunu görüyoruz.
Ülkenin her yerinde KİT yatırımlarının tasfiyesi, bunların yöresel ölçekte desteklediği özel sektöre ait küçük ve orta ölçekli işletmelerin de tasfiyesini beraberinde getirdi. Bu süreç, ülkemizin mühendislik, bilim ve teknoloji altyapısının çökertilmesi, üretim kapasitemizin aşındırılması, bölgeler arası eşitsizliğin artması ve dışa bağımlılığın artmasına yol açtı. Bu çarpık ekonomik yapı, günümüzdeki sosyoekonomik bunalıma da neden oldu.
Geçen kırk yılı aşkın bir süre boyunca, sosyal ve siyasal alanda Cumhuriyetin halkçı ve kalkınmacı ilkelerini terk eden neoliberal politikalarla mücadele ediyoruz. Ekonomisi tamamen çökertilmiş, hukuk tamamen siyasallaşmış, parlamentonun etkisizleştirilmiş, anayasa ve yasaların anlamsızlaştırılmış, akıl ve bilimin yerini hurafelerin aldığı, liyakatin yerini parti devleti anlayışının aldığı bir ülke durumuyla karşı karşıyayız.
Kalkınma anlayışının yalnızca bir ekonomik seçim değil, aynı zamanda bir toplumsal gelecek tasarımı olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Kalkınmanın, sanayileşmenin ve planlamanın birbirinden ayrılmaz bir parçası olduğuna inanıyoruz. Toplumun gönencini artırmanın en önemli aracı, sanayileşmenin işsizliği, yoksulluğu, gelir eşitsizliğini ve diğer eşitsizlikleri ortadan kaldırmasının olduğunu düşünüyoruz.
Sanayileşmeden madencilik politikalarına, enerjiden tarıma, eğitimden sağlığa, şehirleşmeden turizme kadar her alandaki planlı politikaların kamucu bir anlayışla geliştirilmesini savunuyoruz. Doğa ve insan yerine kâr ve piyasa egemenliğini merkeze alan neoliberal politikalara kesinlikle karşıyız. Öz kaynaklara dayalı sanayileşme, tam istihdam ve toplumsal refah bütünlüğü için bağımsız bir ekonomi için mücadele ediyoruz. Bir başka deyişle, sanayileşme halk içindir.”

Kongrenin ardından kamuoyuna kongre sonuç bildirisi açıklanacaktır. Kongrenin ardından, TMMOB Sanayi Kongresi Bildiriler Kitabı olarak basılacak ve kamuoyuna sunulacak.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler

Exit mobile version